Organik Zeytinciler Taşocağını Yendi
Organik zeytin üreticisi köylüler, zeytinliklerin yanı başında açılmak istenen taşocağına karşı açtıkları hukuk savaşını kazandı. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi, Urla ilçesi Nohutalan köyü sakinlerinin başvurusu üzerine açılan davada, Mostar Maden Pazarlama Şirketi'ne verilen ruhsatı iptal etti.
Nohutalan, İzmir-Çeşme Karayolu üzerinde 150 nüfuslu bir köy. Geçimini tarım ve hayvancılıkla kazanan ve son yıllarda organik tarıma yönelik köyün huzuru, köyün yerleştiği tepenin üzerine kurulmak istenen 'kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi'yle kaçtı. Köyün suyunu sağlayan altı kuyunun ortasında, organik sertifikalı zeytin ağaçlarına 75 metre, evlere 200 metre, köyde bulunan tarihi kiliseye 150 metre uzaklıkta bulunan taşocağına karşı 2008 yılında hukuk mücadelesi başlattı. Ve İzmir İl Özel İdaresi tarafından verilen 2'nci sınıf işyeri açma ve çalıştırma ruhsatını iptal edildi. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nin iptal kararına esas olan bilirkişi raporunda şöyle deniliyordu: 'Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan köyde, işletilecek ocaktan yıllık 150 bin ton üretim yapılacak. Bu üretim ancak 15 bin kamyon seferiyle köyden taşınacak. Yoğun yerleşim ve sanayiden uzak olan alan yöre, organik tarım üreticiliği için uygun bir potansiyele sahiptir. Yörede maden işletmeciliği yapılması durumunda, yapılmakta olan organik tarımın sertifikaldırılması imkânı ortadan kalkacak.' Davacılar arasında bulunan Levent Köstem'in köyde organik tarım sertifikalı 300 dönüm arazisi bulunuyor. 'İkinci bir Urla yok' diyen Köstem, kararın bölgenin taşocaklarından arındırılması için örnek olmasını istedi. Şaraplık üzüm yetiştiren, seracılık yapan Aydın Eroğlu ise köyde 50 yıl sonra su bulunduğunu hatırlattı: 'Yıllarca su diye kıvrandık durduk. En sonunda sondaj yaptırdık ve su bulduk. Seracılığa başladık. Şaraplık üzümden, sebze meyveye herşeyi yetiştirmeye, bunu da organik yapmaya çalışıyoruz. Geleceğimizi organik tarım üzerine kurduk. Taşocağı açılsaydı zar zor bulduğumuz suyu da geleceğimizi de kaybedecektik.'
Kaynak: Radikal / 01.02.2010
Nohutalan, İzmir-Çeşme Karayolu üzerinde 150 nüfuslu bir köy. Geçimini tarım ve hayvancılıkla kazanan ve son yıllarda organik tarıma yönelik köyün huzuru, köyün yerleştiği tepenin üzerine kurulmak istenen 'kalker ocağı ve kırma-eleme tesisi'yle kaçtı. Köyün suyunu sağlayan altı kuyunun ortasında, organik sertifikalı zeytin ağaçlarına 75 metre, evlere 200 metre, köyde bulunan tarihi kiliseye 150 metre uzaklıkta bulunan taşocağına karşı 2008 yılında hukuk mücadelesi başlattı. Ve İzmir İl Özel İdaresi tarafından verilen 2'nci sınıf işyeri açma ve çalıştırma ruhsatını iptal edildi. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nin iptal kararına esas olan bilirkişi raporunda şöyle deniliyordu: 'Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan köyde, işletilecek ocaktan yıllık 150 bin ton üretim yapılacak. Bu üretim ancak 15 bin kamyon seferiyle köyden taşınacak. Yoğun yerleşim ve sanayiden uzak olan alan yöre, organik tarım üreticiliği için uygun bir potansiyele sahiptir. Yörede maden işletmeciliği yapılması durumunda, yapılmakta olan organik tarımın sertifikaldırılması imkânı ortadan kalkacak.' Davacılar arasında bulunan Levent Köstem'in köyde organik tarım sertifikalı 300 dönüm arazisi bulunuyor. 'İkinci bir Urla yok' diyen Köstem, kararın bölgenin taşocaklarından arındırılması için örnek olmasını istedi. Şaraplık üzüm yetiştiren, seracılık yapan Aydın Eroğlu ise köyde 50 yıl sonra su bulunduğunu hatırlattı: 'Yıllarca su diye kıvrandık durduk. En sonunda sondaj yaptırdık ve su bulduk. Seracılığa başladık. Şaraplık üzümden, sebze meyveye herşeyi yetiştirmeye, bunu da organik yapmaya çalışıyoruz. Geleceğimizi organik tarım üzerine kurduk. Taşocağı açılsaydı zar zor bulduğumuz suyu da geleceğimizi de kaybedecektik.'
Kaynak: Radikal / 01.02.2010
Yorumlar