Organik Tarım


Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, biyolojik zararlı kontrolünü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamak için mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre ve pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir.

1990'dan beri,organik ürün pazarı hızlı bir artış göstermiş ve 2007 yılında 46 milyar dolara ulaşmıştır. Bu talep artışı, organik üretim yapılan tarım alanlarının artışına yol açmıştır. Yaklaşık 32.2 milyon hektarda organik üretim yapılmaktadır ve toplam tarım alanlarının %0.8'ini temsil etmektedir. Ayrıca, 2007 yılında doğadan toplanan organik ürünler 30 milyon hektardan hasat edilmektedir.

Organik tarım yöntemleri birçok ülkede yasa ve kurallarla çerçevesinde yönetilmekle beraber, standartların büyük bölümü bir şemsiye organizasyonu olan 1972'de kurulan IFOAM (International Federation of Organic Agriculture Movements - Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) tarafından oluşturulmuştur. IFOAM, organik tarımın amacını şöyle tanımlamıştır:

« "Organik tarım toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere yol açan girdilerin kullanımına karşı ekolojik süreç, biyoçeşitlilik ve bölgesel koşullara adapte olmuş döngüye dayanmaktadır. Organik tarımın hedefi gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır." »

Bu yöntemde kimyasal gübre, ilaçlama, hormon gibi dış etkenler kullanılmaz. Tamamen atalarımızın doğal üretim yöntemlerinin günümüz agronomik bilgiler ışığında yapılmasıdır. Ekolojik (organik) üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler. "Ekolojik tarım" ismi üzerinde önemli anlaşmazlıklar vardır. Bu yöntem ile üretilen ürünlerin ekolojik kelimesi ile bir bağı olmaması sebebiyle "Organik tarım" daha doğru bir isim olarak kabul edilmektedir.

Organik Tarımın Önemi

Organik tarım, her şeyden önce belirli kurallar çerçevesinde sürdürülebilir tarımdır. Bu da başta toprak olmak üzere su, hava, çevre ve doğada yaşayan diğer canlılara zarar vermeyen ve hayvanları koruyan bir üretim anlamına gelmektedir. Örnek olarak ilaçlama ile çevredeki bir göl ve paralel olarak o gölde yaşayan canlılar zarar görebilir. O gölün suyunu kullanan insanların zarar görebileceği gibi, gölden avladığı bir balığı yiyen kuş bambaşka bölgelere hastalık taşıyabilir. Organik tarım, kuralları çerçevesinde çevresine duyarlı, sömüren değil sürdürülebilir olan bir üretim sağlar.
Üretilen ürünlerin kolayca izlenebilmesi ve her aşamada denetlenebilmesi ile tarımda ciddi bir denetim eksikliğini giderebilir.
Üretilen ürünlerin insan sağlığına zarar verebilecek kimi atıkları barındırmasının önüne geçerek hastalıkların yayılması/oluşmasını ciddi oranda engelleyebilir.
Organik tarım yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda yaşam alanımız olan dünyanın korunmasını da sağlar.
Mevcut tarım topraklarının azalmasını, çölleşmesini, kullanılamaz hale gelmesini ve sömürülmesini de engeller.

KAYNAK:http://tr.wikipedia.org/wiki/Organik_tar%C4%B1m

Yorumlar

Popüler Yayınlar