Organik Tarım Kiriz Dinlemedi


Türkiye'de son 10 yılda yıllık yüzde 18-20 oranlarında büyüyen organik tarım sektörü, 2009 yılında, hızı yavaşlamasına rağmen büyümeyi sürdürdü.


Organik tarım sektörü, 2009 yılını yüzde 10'luk büyüme oranıyla kapattı.
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) Başkanı Atila Ertem, son 10 yıldır organik ürünler sektöründe büyümenin hiç yüzde 18'in altına düşmediğini, iç ve dış piyasaların krizden olumsuz etkilendiği 2009 yılındaysa yüzde 10'luk büyüme rakamına ulaşıldığını kaydetti. Ertem, ''Organik tarımda büyüme, yüzde 20'lerden yüzde 10'a geriledi, ancak yine de birçok sektöre oranla yüksek oranda büyüyor'' dedi.
Dünyada organik ürünler piyasasının 50 milyar doları aştığını, buna karşın, Türkiye'nin 200 milyon dolar ihracat yaptığını, iç pazar hacminin ise 5 milyon dolarda kaldığını söyleyen Ertem, organik ürünler konusunda potansiyeli çok yüksek olan Türkiye için 2012 yılında 1 milyar dolar ihracat hedefi belirlendiğini söyledi.
Türkiye'nin hem kendi ürünlerini ihraç ettiğini, hem de Avrupa pazarına giremeyen bazı ülkelerin ürünlerini işleyip satarak ''köprü görevi üstlendiğini'' ifade eden Ertem, sektörün hızla büyümesine rağmen Türkiye'nin her geçen gün pazardaki payını kaybettiğini savundu ve şunları kaydetti:
''Türkiye, sektör hızla büyüse de dünya pazarındaki yerini kaybediyor. Organik ürünler piyasasında 30-35. sıralar arasında yer alıyoruz. Potansiyele bakıldığında, Türkiye, en azından dünya pazarının yüzde 2-3'ünü elinde bulundurmalıydı.
Türkiye'nin 50 milyar dolarlık organik ürünler pazarından pay alabilmesi için acilen bakanlıklar arası bir politika oluşturması gerekiyor.
Bu, sadece Tarım Bakanlığını ilgilendiren bir konu değil, Sanayi ve Ticaret, Sağlık, Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıklarının da koordinasyonlu olarak çalışmaları, üst düzey bir politika belirlenmesi gerekiyor.
Daha verimli, daha sağlıklı üretim yapılacak, sertifikalı ürünler vergi kaçaklarını engelleyecek, ihracat artacak, bu konuların hepsi birbiriyle bağlantılı.
Dünyadaki gelişmeleri izlemek de çok önemli, sağlıklı üretilmiş ürünlere talep var ve bu ürünleri tüketmeye alışan, bu konuda bilinçlenen tüketiciye siz artık eski ürünleri satamazsınız.
Organik tarımın değeri Türkiye'de 20 yıl önce anlaşılsaydı, bugün dünyada ilk 3 arasında yer alırdık. Ülke olarak daha fazla zaman kaybetmememiz gerekiyor.''

ORGANİK TARIMDA VERİM

Organik tarım konusunda bilgi eksikliğinden kaynaklanan ön yargılar bulunduğunu ifade eden Ertem, organik tarım yapıldığında üründe istenilen verime ulaşılamadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Organik tarıma geçişte ortalama üç yıl verim kaybı yaşandığını, ancak bu sürecin sonunda verim artışı görüldüğünü, bu durumun da bilimsel araştırmalarla kanıtlandığını belirten Ertem, şöyle konuştu:
''Hem doğal dengenin korunduğu, hem tarımsal verimliliğin sürdürülebildiği, hem de insanların sağlıklı gıdalar ile beslenmesine olanak sağlayacak organik tarımın önemi artık daha çok ortaya çıkmıştır.
Günümüzde Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ile üretilmiş gıdaların tartışıldığı bir ortamda, karanlığa doğru yürümektense, doğaya doğru yürümenin değeri tekrar tüm insanlarca sorgulanmalıdır.
Yeni bir çevre felaketi yaşamamak için bugün her türlü doğaya aykırı işleme 'Dur', çevre dostu organik tarıma 'Devam' demeliyiz.''

TÜRKİYE'DE ORGANİK TARIM

Türkiye'de 2009 rakamlarına göre 247 çeşit ürün, 14 bin 926 üreticiyle 166 bin 883 hektar alanda organik tarım kuralları içerisinde sertifikalı olarak üretiliyor.
Bu üretimin, yaklaşık 200 milyon dolarlık bölümü ihracatta, yaklaşık 5 milyon dolarlık bölümü de yurt içinde değerlendiriliyor.
Ege Bölgesi, Türkiye organik tarım alanlarının yüzde 29,07'sine sahipken, üretim miktarının da yüzde 23,54'ü Ege'den karşılanıyor. İzmir ise bin 156 üreticiyle Türkiye'de ilk sırada yer alıyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar