Ekolojik (Organik) Pazarlarda Rekabet


İstanbul'da son günlerde ardı ardına "Ekololojik pazarlar" açılıyor. Buğday Derneği bu konuda bir açıklama yaptı.

Buğday Derneği'nden yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:

Yerel yönetimlerin işbirliği ve Buğday Derneği destek, danışmanlık ve denetiminde kurulan %100 Ekolojik Pazarlar, yaklaşık 4 yıldır ekolojik (organik) ürünün geniş kitlelere yayılmasını sağlamakla birlikte sağlıklı ve güvenli alışverişin de adresi haline geldi. Ancak bu yeterli değil...

Buğday Derneği, hem güvenli alışverişin sürekliliği, hem de üretici ve alıcının korunması amacıyla, ekolojik pazarlarda oluşturulacak ortak standartlar için ilgili taraflara işbirliği çağrısı yaptı.

Buğday Derneği ve sektöre yön verecek, sağlıklı ve sürdürülebilir gelişmeye önayak olmak üzere kurulan “Ekolojik Tarım İç Pazar Geliştirme Komitesi” tarafından, pazarın ihtiyaçlarına göre belirlenen %100 Ekolojik Pazar standartları, "Ekolojik semt pazarlarında sertifikalı, kayıtlı, güvenli gıda", “Ekolojik pazarlardan kırsal kalkınmaya destek ve adil ticaret", "Birer sosyal platform olarak ekolojik pazarlar" gibi başlıkları içeriyor.

Bu deneyiminden yola çıkan Buğday Derneği, ekolojik ürün pazarının sağlıklı gelişebilmesi amacıyla, giderek artan ekolojik pazarlarda oluşturulacak standartlar için sektörün tüm ilgili taraflarına işbirliği çağrısında bulunuyor. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Victor Ananias “Bu standartların gözetilmesi hem ekolojik üreticinin hem de ekolojik ürün alıcısının haklarının korunması için gerekli” diyor. Dernek, bu standartların yerleşmesi amacıyla, üyesi olduğu Organik Tarım Ulusal Yönlendirme Komitesi aracılığı ile Tarım Bakanlığı’na yazılı olarak önerilerini sundu. Buğday Derneği tam da bu süreçte düzenlediği basın toplantısıyla ilgili hal yasası, mevzuat, strateji ve eylem planlarında yer almak ve Türkiye'nin küresel ölçekte örnek olacağı kapsamda Ekolojik Pazar Standartlarını (EPS) oluşturmak üzere, tüm tarafların önümüzdeki günlerde biraraya gelmesi yönünde çağrı yaptı.

TALEP ARTIŞI, GÜVENLİK VE DENETİM

İnsan ve diğer canlıların sağlığıyla birlikte toprak, su ve iklimlerin de sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlayan ekolojik üretim ve kullanım, giderek kirlenen dünyamızda her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Çevre kirliliği gıda kirliliğini de beraberinde getiriyor ve yapay hale getirilen gıdalar, yetersiz beslenme nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar, halkın ekolojik sertifikalı ürüne olan talebi de artırıyor.

Hem insan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli sonuçlara yol açabilen tarımsal ilaçlar hem de GDO’dan sakınmanın en güvenli yollarından biri olan %100 Ekolojik Pazarlar, ekolojik ürün talebinin ve çeşitliliğinin artışında önemli bir rol oynuyor. Talepteki bu hızlı artış, ekolojik ürünün pazarlanmasında güvenlik ve denetimin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.

Öte yandan sadece kâr elde etmek isteyenler, doğala olan bu talebi yanlış yönde kullanabiliyor. Örneğin, bazı ürünler “doğal”, “%100 doğal”, “köy ürünü” veya “natural” etiketiyle, “ekolojik” ürünmüş gibi piyasaya sunulabiliyor. Semt pazarları ya da bazı manavlarda sıradan ürünler “organik” ibaresi ile pazarlanabiliyor. Bu nedenle Buğday’ın denetiminde kurulan pazarlar %100 ekolojik amblemi taşıyor. Bu pazarlarda sadece insan ve çevre sağlığına zarar vermeden üretildiğine dair kontrolü yapılmış ve belgelenmiş “ekolojik” sertifikalı ürünler satılabiliyor.

Ancak bu yeterli değil. Buğday Derneği’nin danışmanlığı ve denetiminde, yerel yönetimlerin işbirliğiyle kurulan Şişli, Samsun ve Kartal %100 Ekolojik Pazarlarında sağlıklı ve güvenli alışveriş için belirlenen standartlar uygulanıyor.

Şişli, Samsun ve Kartal’da kurulan %100 Ekolojik Pazarlar yerel yönetimlerle yapılan işbirliğinin örneklerini oluşturuyor. Buğday Derneği bu konuda belediyelere eğitim ve danışmanlık hizmeti de veriyor. %100 Ekolojik Pazar modelini benimseyen yerel yönetimler oluşturulan standartlar sayesinde, sağlıklı gıda ve güvenlik standartlarını da sağlayabiliyor.


REKABET YERİNE İŞBİRLİĞİ

Toplantıda güvene de dayalı bir sektör olan ekolojik tarım sektörünün Türkiye’de sağlıklı gelişimi açısından tüm paydaşların ekolojik tarımın ilkeleri doğrultusunda saygılı, adil ve işbirliğine yönelik bir tutum içinde olması gerektiği vurgulandı.

Buğday Derneği %100 Ekolojik Pazarlar Koordinatörü Batur Şehirlioğlu “Sektörün gelişim sürecinde rekabet kaçınılmaz olabilir, ancak oluşan talep artışı ve beraberinde getireceği rekabet, ekolojik tarım sektörüne zarar verecek ve tüketicide güveni sarsacak biçimde gelişirse, sektörün gelişme şansı ile birlikte temiz toprağın, suyun, sağlıklı gıdanın da kaybedileceğini unutmamak gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Ekolojik tarımın temel ilke ve değerleri doğrultusunda, tüm paydaşlar arasında saygı, hakkaniyet ve işbirliği temelinde atılacak adımlar sektöre gerçek faydayı getirir. Temel ilke ve değerler etrafında çoğalarak, standartlaşma, yetkilendirme ve belgeleme ile calışmalı, yapılan işleri kurumlar, ilke ve standartlar üzerinden yürütmeliyiz. Şişli’de halka/geniş kitlelere yönelik önemli bir tohum atıldı, bugun ise tohum hızla yayılıyor. Bu nedenle bu süreçte sektörün tüm paydaşları işbirliği yaparak, sağduyulu ve akılcı hareket etmeliyiz.”

Bir ürünün sadece kimyasallardan arınmış olarak üretilmesi sürdürülebilir bir yaşam için yeterli değil. Aynı zamanda üretenin emeğinin karşılığını aldığının bilinmesi, üretiminden tezgâha kadar aynı kaliteyi koruması, dağıtımında karbon ayak izinin düşük olması, yerel ekonomiyi destekleyici nitelikte olması ve belli bir denetimden geçmesi gerekiyor. Buğday Derneği’nin Şişli’den bu yana edindiği yaklaşık 4 yıllık deneyimi ile oluşturduğu ve sürekli geliştirmeye devam ettiği %100 Ekolojik Pazarlar Standartları sağlıklı, güvenilir, kaliteli, adil, sürdürülebilir ve eğitici özellikler taşıyor.

Toplantıda %100 ekolojik pazarlar hakkında bilgi veren Batur Şehirlioğlu, “Türkiye'nin 81 ilinde ekolojik pazarların açılmasını ve kendi yerel ekonomilerini desteklemelerini istiyoruz fakat çok sayıda pazar açarken kaliteyi düşürmemek, güveni sarsmamak gerekir” dedi ve ekledi: “Amaç önce sağlıklı/güvenilir işleyen pazarlar, sağlıklı gelişen bir üretim ve kullanım ağı olmalı.”

EKOLOJİK İÇ PAZAR GELİŞTİRME KOMİTESİ

Basın toplantısında, daha önce %100 Ekolojik Pazar'da, Buğday Derneği tarafından organize edilen çiftçi, üretici toplantısında sektöre yön verecek, sağlıklı ve sürdürülebilir gelişmeye önayak olmak üzere kurulan Ekolojik Tarım İç Pazar Geliştirme Komitesi’nin de tanıtımı yapıldı. Üreticilerle birlikte, aracı ve tüketicilerin de yer aldığı komitenin üyesi, çiftçi Gürsel Tonbul basın toplantısında yaptığı konuşmada ekolojk tarım üretici ya da tüketicisi olmanın bir yaşam biçimi olduğunu söyledi. Tonbul, “Ekolojik ürün, in-out olabilecek gelip geçici bir değer değildir. Bir insanın yaşamında içselleştirmesi gereken bütçesinde öncelikli pay ayirmasi gereken yaşamsal bir değerdir. Cep telefonu, kahve, benzin ya da ilaç bütçesinden daha öncelikli olmasi gerekir” dedi.


2006 yılında ilk kurulduğundan beri önce Şişli’den şimdi de Kartal’da açılan %100 Ekoloijk Pazarlardan alışveriş eden komite üyesi Yonca Demir de “Buğday Derneği’nin ekolojik ürün pazarının gelişmesi yolunda yaptıkları 2006’dan çok öncesine dayanıyor. Dernek yıllardır Andolu’da yürüttüğü projelerle ekolojik tarım çiftçisini tanıdı ve ekolojik ürün deseni hakkında bilgi birikimine sahip oldu ve sonra bu deneyimi %100 ekolojik pazarlara taşıdı” dedi. Buğday’ın bu birikimine ve %100 ekolojik pazarlara güvendiklerini belirten Demir “Önceleri bize de fiyatlar yüksek geldi ama sonradan alıştık ve ekolojik ürün önceliğimiz oldu. Zamanla 1 liraya alıp kimyasalla dolu olacaksa 5 lira veririm daha iyi diye düşünmeye başladım” dedi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar